İzin ücretinden vergi ve sigorta kesintileri
İzin ücretinden vergi ve sigorta kesintileri

İşletmede karşılaşılan önemli sorunlardan biri, izin ücreti ve kullanılmayan izin için ödenecek tazminatın vergi ve sosyal sigorta primine dahil edilmesidir. Bu konuda oluşan sorulara uzman Nüsrət Xəlilov açıklık getirmektedir.
İzin için maddi tazminat iki şekilde ödenebilir: cari yıl ve önceki yıllara ait tazminat. Her iki durumda ödenen tazminatın vergi ve sosyal sigorta primine dahil edilip edilmemesi ve nasıl dahil edilmesi gerektiğiyle ilgili olarak Devlet Vergi Hizmetinin açıklamasına göre, kullanılmayan izin için ödenecek tazminatın vergi ve sosyal sigorta primine dahil edilmesi aşağıdaki şekilde yapılmalıdır:
- Önceki yıllarda kullanılmayan izin için tazminat ödenirken, tam çalışma yıllarına ait tazminat ücretleri ayrı ayrı, ayrıca cari iş yılına ait kullanılmayan izin için ödenen tazminat ücreti, ödeme yapılan ayın maaşına dahil edilmeden ayrı olarak gelir vergisi ve sosyal sigorta primine dahil edilir.
- Önceki yıllarda kullanılmayan izin için her yıl ayrı ayrı hesaplanmış tazminat ücretleri, 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren ödenirse, gelir vergisi ve sosyal sigorta primleri 1 Ocak 2019'dan itibaren geçerli oranlarla hesaplanır. Aynı zamanda, gelir vergisi için her yıl ayrı ayrı hesaplanan tazminat ücretlerinden Vergi Kanunu’nun 102.1.6. maddesine göre 200 manat düşülür.
Örnek 1:
Petrol dışı ve özel sektörde çalışan bir işçi, cari yıl içerisinde izin hakkından yararlanamamış ve yerine izin tazminatı talep etmiştir. Nisan ayında işçinin maaşı 400 manat, izin tazminatı ise 379 manat olmuştur. Nisan ayında işçiye toplam 779 manat gelir hesaplanmıştır. Bu durumda işçinin maaşının vergi ve sosyal sigorta primine nasıl dahil edilmesi gerekmektedir? Maaş ve tazminat ayrı ayrı mı hesaplanmalı, yoksa birlikte mi vergi ve sosyal sigorta primine dahil edilmelidir?
Cari iş yılında kullanılmayan izin için ödenen tazminat, ödeme yapılan ayın maaşına dahil edilmeden ayrı olarak gelir vergisi ve sosyal sigorta primine dahil edilir. Örneğe göre, işyerinin petrol dışı ve özel sektöre ait olması nedeniyle maaş 8.000 manattan düşük olduğu için, 1 Ocak 2019’dan itibaren 7 yıl süreyle gerçek kişilerin gelir vergisi alınmamaktadır. Devlet ve petrol sektöründe olsaydı, ayrı ayrı dahil edilecekti. Sonuç olarak, 400 manat maaş olarak ayrı ayrı, 379 manat ise tazminat olarak ayrı olarak sosyal sigorta primine dahil edilecektir.
Maaştan hesaplanan sosyal sigorta primi:
İşçiden:
200 x 3% = 6 manat;
200 x 10% = 20 manat;
Toplam: 6 + 20 = 26 manat.
İşverenden:
200 x 22% = 44 manat;
200 x 15% = 30 manat;
Toplam: 44 + 30 = 74 manat.
Kullanılmayan izin tazminatından hesaplanan sosyal sigorta primi:
İşçiden:
200 x 3% = 6 manat;
379 - 200 = 179 manat;
179 x 10% = 17.9 manat;
Toplam: 6 + 17.9 = 23.9 manat.
İşverenden:
200 x 22% = 44 manat;
179 x 15% = 26.85 manat;
Toplam: 44 + 26.85 = 70.85 manat.
Örnek 2:
Bir işçi, bankada kredi uzmanı olarak 1 Ocak 2015’ten itibaren çalışmaktadır ve bazı sebeplerden dolayı 2019, 2020 ve cari yılın izinlerinden yararlanmamıştır. Sonuç olarak, mevcut tarihte 70 gün (30+30+10) kullanılmayan izni bulunmaktadır. İşçiye, iş sözleşmesi feshedildiğinde belirlenen şekilde 5.000 manat tazminat, 1.200 manat cari aya ait maaş hesaplanmıştır.
Farz edelim ki, hesaplanan 5.000 manat tazminatın 2.000 manatı 2019-2020 iş yılına ait (30 takvim günü), 2.000 manatı 2020-2021 iş yılına ait (30 takvim günü) ve 1.000 manatı cari iş yılına ait (10 takvim günü), cari ayda çalıştığı günler için ise 1.200 manat maaş hesaplanmıştır. Maaş ve tazminatın vergi ve sosyal sigorta primine dahil edilmesine açıklık getirelim.
Önce kuralı hatırlayalım:
Önceki yıllarda kullanılmayan izin için tazminat ödenirken, tam iş yıllarına ait tazminat ücretleri ayrı ayrı, ayrıca cari iş yılına ait kullanılmayan izin için ödenen tazminat ücreti, ödeme yapılan ayın maaşına dahil edilmeden ayrı olarak gelir vergisi ve sosyal sigorta primine dahil edilir.
Yani, 2019-2020 iş yılı ve 2020-2021 iş yıllarına ait hesaplanan kullanılmayan izin ücretleri her yıl için 2.000 manat olmak üzere yıllar itibariyle ayrı ayrı, cari yılın tazminatı ise Nisan ayının maaşına eklenmeden ayrı ayrı 1.000 ve 1.200 manat olarak vergi ve sosyal sigorta primine dahil edilecektir. İş yerinin devlet veya özel sektör olmasına bağlı olarak, her yıl için ayrı ayrı hesaplanan tazminat ücretlerinden Vergi Kanunu’nun 102.1.6. maddesi ile belirlenen 200 manat muafiyet miktarı düşülecektir.
Örnek 3:
Bir işçi, 27 Haziran - 6 Ağustos tarihleri arasında 40 günlük çalışma izni hakkını kullanmıştır. İzin ücreti, izin başlamadan önce bir kerelik olarak ödendiği için gelir vergisi nasıl hesaplanmalıdır?
Farz edelim ki, işçinin maaşı 800 manat, 40 günlük izin için izin ücreti ise 1.200 manat. İşçiye Haziran ayı için 700 manat maaş, 130 manat izin ücreti, Temmuz ayı için 910 manat izin ücreti, Ağustos ayı için ise 160 manat izin ücreti, 700 manat maaş hesaplanmıştır.
Bu durumda, hesaplanan izin ücretinden ayrı ayrı gelir vergisi alınmalıdır. Yani, Haziran ayında izne çıkan işçinin aylık geliri Haziran, Temmuz, Ağustos ayları için ayrı ayrı belirlenerek her bir ay için hesaplanan gelirden gelir vergisi ayrı ayrı alınmalıdır. Daha açık bir şekilde ifade edersek, işçinin izin günleri için hesaplanan izin ücreti miktarından izin günlerinin ait olduğu takvim aylarına uygun olarak o ayların maaş tutarıyla birlikte, son hesaplama sırasında ise önceki yılların kullanılmayan izin günleri için her bir izin yılına ait ayrı ayrı vergiye dahil edilmelidir.
Örnekte belirtilen işçi Haziran ayında 700 manat maaş ve 130 manat izin ücreti olarak toplam 830 manat, Temmuz ayında 910 manat, Ağustos ayında ise sırasıyla 160 manat izin ücreti, 700 manat maaşla toplam 860 manat gelire sahip olmuştur. Bu durumda, işçinin aylık gelirleri Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları için sırasıyla 830, 910, 860 manat olacaktır. İzin ücreti işçinin izne çıkmadan önce ödenmiş olsa da, aylıklar itibariyle vergiye dahil edilecektir.
Ayrıca, İş Kanunu’nun 70. maddesinin "b" fıkrası gereğince, iş sözleşmesi feshedildiğinde ödenen bir defalık yardımlar, Vergi Kanunu’nun 102.1.4. maddesine göre gelir vergisi ve zorunlu devlet sosyal sigorta priminden muaftır.

İşletmede karşılaşılan önemli sorunlardan biri, izin ücreti ve kullanılmayan izin için ödenecek tazminatın vergi ve sosyal sigorta primine dahil edilmesidir. Bu konuda oluşan sorulara uzman Nüsrət Xəlilov açıklık getirmektedir.
İzin için maddi tazminat iki şekilde ödenebilir: cari yıl ve önceki yıllara ait tazminat. Her iki durumda ödenen tazminatın vergi ve sosyal sigorta primine dahil edilip edilmemesi ve nasıl dahil edilmesi gerektiğiyle ilgili olarak Devlet Vergi Hizmetinin açıklamasına göre, kullanılmayan izin için ödenecek tazminatın vergi ve sosyal sigorta primine dahil edilmesi aşağıdaki şekilde yapılmalıdır:
- Önceki yıllarda kullanılmayan izin için tazminat ödenirken, tam çalışma yıllarına ait tazminat ücretleri ayrı ayrı, ayrıca cari iş yılına ait kullanılmayan izin için ödenen tazminat ücreti, ödeme yapılan ayın maaşına dahil edilmeden ayrı olarak gelir vergisi ve sosyal sigorta primine dahil edilir.
- Önceki yıllarda kullanılmayan izin için her yıl ayrı ayrı hesaplanmış tazminat ücretleri, 1 Ocak 2019 tarihinden itibaren ödenirse, gelir vergisi ve sosyal sigorta primleri 1 Ocak 2019'dan itibaren geçerli oranlarla hesaplanır. Aynı zamanda, gelir vergisi için her yıl ayrı ayrı hesaplanan tazminat ücretlerinden Vergi Kanunu’nun 102.1.6. maddesine göre 200 manat düşülür.
Örnek 1:
Petrol dışı ve özel sektörde çalışan bir işçi, cari yıl içerisinde izin hakkından yararlanamamış ve yerine izin tazminatı talep etmiştir. Nisan ayında işçinin maaşı 400 manat, izin tazminatı ise 379 manat olmuştur. Nisan ayında işçiye toplam 779 manat gelir hesaplanmıştır. Bu durumda işçinin maaşının vergi ve sosyal sigorta primine nasıl dahil edilmesi gerekmektedir? Maaş ve tazminat ayrı ayrı mı hesaplanmalı, yoksa birlikte mi vergi ve sosyal sigorta primine dahil edilmelidir?
Cari iş yılında kullanılmayan izin için ödenen tazminat, ödeme yapılan ayın maaşına dahil edilmeden ayrı olarak gelir vergisi ve sosyal sigorta primine dahil edilir. Örneğe göre, işyerinin petrol dışı ve özel sektöre ait olması nedeniyle maaş 8.000 manattan düşük olduğu için, 1 Ocak 2019’dan itibaren 7 yıl süreyle gerçek kişilerin gelir vergisi alınmamaktadır. Devlet ve petrol sektöründe olsaydı, ayrı ayrı dahil edilecekti. Sonuç olarak, 400 manat maaş olarak ayrı ayrı, 379 manat ise tazminat olarak ayrı olarak sosyal sigorta primine dahil edilecektir.
Maaştan hesaplanan sosyal sigorta primi:
İşçiden:
200 x 3% = 6 manat;
200 x 10% = 20 manat;
Toplam: 6 + 20 = 26 manat.
İşverenden:
200 x 22% = 44 manat;
200 x 15% = 30 manat;
Toplam: 44 + 30 = 74 manat.
Kullanılmayan izin tazminatından hesaplanan sosyal sigorta primi:
İşçiden:
200 x 3% = 6 manat;
379 - 200 = 179 manat;
179 x 10% = 17.9 manat;
Toplam: 6 + 17.9 = 23.9 manat.
İşverenden:
200 x 22% = 44 manat;
179 x 15% = 26.85 manat;
Toplam: 44 + 26.85 = 70.85 manat.
Örnek 2:
Bir işçi, bankada kredi uzmanı olarak 1 Ocak 2015’ten itibaren çalışmaktadır ve bazı sebeplerden dolayı 2019, 2020 ve cari yılın izinlerinden yararlanmamıştır. Sonuç olarak, mevcut tarihte 70 gün (30+30+10) kullanılmayan izni bulunmaktadır. İşçiye, iş sözleşmesi feshedildiğinde belirlenen şekilde 5.000 manat tazminat, 1.200 manat cari aya ait maaş hesaplanmıştır.
Farz edelim ki, hesaplanan 5.000 manat tazminatın 2.000 manatı 2019-2020 iş yılına ait (30 takvim günü), 2.000 manatı 2020-2021 iş yılına ait (30 takvim günü) ve 1.000 manatı cari iş yılına ait (10 takvim günü), cari ayda çalıştığı günler için ise 1.200 manat maaş hesaplanmıştır. Maaş ve tazminatın vergi ve sosyal sigorta primine dahil edilmesine açıklık getirelim.
Önce kuralı hatırlayalım:
Önceki yıllarda kullanılmayan izin için tazminat ödenirken, tam iş yıllarına ait tazminat ücretleri ayrı ayrı, ayrıca cari iş yılına ait kullanılmayan izin için ödenen tazminat ücreti, ödeme yapılan ayın maaşına dahil edilmeden ayrı olarak gelir vergisi ve sosyal sigorta primine dahil edilir.
Yani, 2019-2020 iş yılı ve 2020-2021 iş yıllarına ait hesaplanan kullanılmayan izin ücretleri her yıl için 2.000 manat olmak üzere yıllar itibariyle ayrı ayrı, cari yılın tazminatı ise Nisan ayının maaşına eklenmeden ayrı ayrı 1.000 ve 1.200 manat olarak vergi ve sosyal sigorta primine dahil edilecektir. İş yerinin devlet veya özel sektör olmasına bağlı olarak, her yıl için ayrı ayrı hesaplanan tazminat ücretlerinden Vergi Kanunu’nun 102.1.6. maddesi ile belirlenen 200 manat muafiyet miktarı düşülecektir.
Örnek 3:
Bir işçi, 27 Haziran - 6 Ağustos tarihleri arasında 40 günlük çalışma izni hakkını kullanmıştır. İzin ücreti, izin başlamadan önce bir kerelik olarak ödendiği için gelir vergisi nasıl hesaplanmalıdır?
Farz edelim ki, işçinin maaşı 800 manat, 40 günlük izin için izin ücreti ise 1.200 manat. İşçiye Haziran ayı için 700 manat maaş, 130 manat izin ücreti, Temmuz ayı için 910 manat izin ücreti, Ağustos ayı için ise 160 manat izin ücreti, 700 manat maaş hesaplanmıştır.
Bu durumda, hesaplanan izin ücretinden ayrı ayrı gelir vergisi alınmalıdır. Yani, Haziran ayında izne çıkan işçinin aylık geliri Haziran, Temmuz, Ağustos ayları için ayrı ayrı belirlenerek her bir ay için hesaplanan gelirden gelir vergisi ayrı ayrı alınmalıdır. Daha açık bir şekilde ifade edersek, işçinin izin günleri için hesaplanan izin ücreti miktarından izin günlerinin ait olduğu takvim aylarına uygun olarak o ayların maaş tutarıyla birlikte, son hesaplama sırasında ise önceki yılların kullanılmayan izin günleri için her bir izin yılına ait ayrı ayrı vergiye dahil edilmelidir.
Örnekte belirtilen işçi Haziran ayında 700 manat maaş ve 130 manat izin ücreti olarak toplam 830 manat, Temmuz ayında 910 manat, Ağustos ayında ise sırasıyla 160 manat izin ücreti, 700 manat maaşla toplam 860 manat gelire sahip olmuştur. Bu durumda, işçinin aylık gelirleri Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları için sırasıyla 830, 910, 860 manat olacaktır. İzin ücreti işçinin izne çıkmadan önce ödenmiş olsa da, aylıklar itibariyle vergiye dahil edilecektir.
Ayrıca, İş Kanunu’nun 70. maddesinin "b" fıkrası gereğince, iş sözleşmesi feshedildiğinde ödenen bir defalık yardımlar, Vergi Kanunu’nun 102.1.4. maddesine göre gelir vergisi ve zorunlu devlet sosyal sigorta priminden muaftır.