Bina inşasıyla uğraşan vergi mükellefleri için yenilik: şartlar, önemli noktalar
Bina inşasıyla uğraşan vergi mükellefleri için yenilik: şartlar, önemli noktalar

Uzman Anar Bayramov konuyu yorumluyor.
Vergi Kanunu’nun 130.6-cı maddesine aşağıdaki içerikte ikinci bir fıkra eklenmiştir:
Uzun vadeli sözleşmelere ilişkin gelirlerin ve giderlerin her bir raporlama yılına düşen kısmının belirlenmesi aşağıdaki şekilde yapılır:
İnşaatı gerçekleştirilen her bir bina için yapılan fiili giderler, o bina için toplam tahmini giderlerle karşılaştırılır ve fiili giderlerin toplam giderlerdeki oranı belirlenir (Madde 130.6.1).
Bu binadan teslim edilen konut ve ticari alanların satış değeri, bu Kanun’un 130.6.1-ci maddesine göre belirlenen oran çerçevesinde vergiye tabi gelir olarak tanımlanır (Madde 130.6.2).
Fiilen yapılan giderler, gelirden indirilecek gider olarak kabul edilir (Madde 130.6.3).
Örnek: Bina inşaatı ile uğraşan bir vergi mükellefinin söz konusu bina için toplam tahmini maliyeti, yani keşif bedeli, 6 milyon manat olarak belirlenmiştir. Mükellef, 2025 yılında 1.800.000 manat harcama yaptığı için, keşif bedelinin %30'u (1.800.000 : 6.000.000) oranında iş tamamlanmış sayılır. 2025 yılında teslim edilen konut ve ticari alanların satış değeri 2.000.000 manat olmuştur. Bu durumda vergi mükellefinin geliri 2 milyon değil, 600.000 manat olarak hesaplanacaktır:
2.000.000 × %30 = 600.000 manat
Dolayısıyla 1.400.000 manatlık gelir, gelecekteki dönem gelirleri olarak muhasebeleştirilecektir:
2.000.000 – 600.000 = 1.400.000 manat
2025 yılı için gelir oransal olarak belirlenmiş olsa da, giderler fiili harcamaya göre yani 1.800.000 manat olarak tanınır. Bu nedenle mükellef, 2025 yılı için gelir elde etmemiş olacak, aksine 1.200.000 manat zarar etmiş sayılacaktır:
1.800.000 – 600.000 = 1.200.000 manat zarar
Mükellefin 2026 yılı için yaptığı harcama 1.200.000 manat olmuştur. Böylece iki yılın toplamında giderlerin keşif bedeline oranı %50 olacaktır:
(1.800.000 + 1.200.000) : 6.000.000 = %50
İnşaatla uğraşan mükellefin 2026 yılı geliri 3.000.000 manat olmuştur. 2025 yılından gelen 1.400.000 manatlık geleceğe ertelenen gelir de dahil edildiğinde, toplam gelir:
3.000.000 + 1.400.000 = 4.400.000 manat
Gider oranı %50 olduğu için, 2026 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde gelir 2.200.000 manat olarak bildirilecektir:
4.400.000 × %50 = 2.200.000 manat
Bu 2.200.000 manatlık gelir gelecekteki dönem gelirleri kapsamında dikkate alınacaktır. Vergi Kanunu'nun 130.6.3-cü maddesine göre fiili harcamalar gelirden indirileceğinden, 2026 yılı için 1.200.000 manatlık harcama tamamen gider olarak kabul edilecektir. Böylece 2025 ve 2026 yıllarına ait veriler doğrultusunda mükellefin toplam zararı 200.000 manat olacaktır:
2.200.000 – 1.200.000 – 1.200.000 = -200.000 manat
Mükellefin bina inşaatı ile ilgili son yıl olan 2027'de yaptığı satış 5 milyon manat, harcamaları ise 3 milyon manat olmuştur. Keşif bedeline göre harcamalar %100 olduğu için, 2027 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde 5 milyon manat doğrudan gelir olarak tanınacaktır.
Ayrıca, 2026 yılında geleceğe ertelenen 2.200.000 manat da dikkate alındığında, 2027 yılına ait beyan edilen gelir 7.200.000 manat olacaktır. 2027 yılı için fiili gider olan 3 milyon manat ve önceki yıldan devreden 200.000 manatlık zarar da dikkate alındığında, mükellefin 2027 yılına ait net kârı 4 milyon manat olacaktır:
5.000.000 + 2.200.000 – 3.000.000 – 200.000 = 4.000.000 manat
Bu son değişikliği örnekle detaylı şekilde açıklamaktaki amacımız, bina inşaatı ile uğraşan vergi mükelleflerinin Vergi Kanunu’na yeni eklenen uzun vadeli gelir düzenlemesini daha net anlamalarını sağlamaktır.
Öncelikle, madde ile ilgili önemli hususları belirtelim:
Birinci husus: Her yıl için yapılan fiili giderler doğrudan gelirden indirilmektedir.
İkinci husus: Vergi mükellefi yıllık gelirini belirlerken, fiili giderin toplam tahmini giderler içindeki payını dikkate almalıdır.
Vergi Kanunu’nda yapılan bu son değişiklikte her iki husus da bina inşaatı ile uğraşan vergi mükelleflerinin lehine olacak şekilde düzenlenmiştir.

Uzman Anar Bayramov konuyu yorumluyor.
Vergi Kanunu’nun 130.6-cı maddesine aşağıdaki içerikte ikinci bir fıkra eklenmiştir:
Uzun vadeli sözleşmelere ilişkin gelirlerin ve giderlerin her bir raporlama yılına düşen kısmının belirlenmesi aşağıdaki şekilde yapılır:
İnşaatı gerçekleştirilen her bir bina için yapılan fiili giderler, o bina için toplam tahmini giderlerle karşılaştırılır ve fiili giderlerin toplam giderlerdeki oranı belirlenir (Madde 130.6.1).
Bu binadan teslim edilen konut ve ticari alanların satış değeri, bu Kanun’un 130.6.1-ci maddesine göre belirlenen oran çerçevesinde vergiye tabi gelir olarak tanımlanır (Madde 130.6.2).
Fiilen yapılan giderler, gelirden indirilecek gider olarak kabul edilir (Madde 130.6.3).
Örnek: Bina inşaatı ile uğraşan bir vergi mükellefinin söz konusu bina için toplam tahmini maliyeti, yani keşif bedeli, 6 milyon manat olarak belirlenmiştir. Mükellef, 2025 yılında 1.800.000 manat harcama yaptığı için, keşif bedelinin %30'u (1.800.000 : 6.000.000) oranında iş tamamlanmış sayılır. 2025 yılında teslim edilen konut ve ticari alanların satış değeri 2.000.000 manat olmuştur. Bu durumda vergi mükellefinin geliri 2 milyon değil, 600.000 manat olarak hesaplanacaktır:
2.000.000 × %30 = 600.000 manat
Dolayısıyla 1.400.000 manatlık gelir, gelecekteki dönem gelirleri olarak muhasebeleştirilecektir:
2.000.000 – 600.000 = 1.400.000 manat
2025 yılı için gelir oransal olarak belirlenmiş olsa da, giderler fiili harcamaya göre yani 1.800.000 manat olarak tanınır. Bu nedenle mükellef, 2025 yılı için gelir elde etmemiş olacak, aksine 1.200.000 manat zarar etmiş sayılacaktır:
1.800.000 – 600.000 = 1.200.000 manat zarar
Mükellefin 2026 yılı için yaptığı harcama 1.200.000 manat olmuştur. Böylece iki yılın toplamında giderlerin keşif bedeline oranı %50 olacaktır:
(1.800.000 + 1.200.000) : 6.000.000 = %50
İnşaatla uğraşan mükellefin 2026 yılı geliri 3.000.000 manat olmuştur. 2025 yılından gelen 1.400.000 manatlık geleceğe ertelenen gelir de dahil edildiğinde, toplam gelir:
3.000.000 + 1.400.000 = 4.400.000 manat
Gider oranı %50 olduğu için, 2026 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde gelir 2.200.000 manat olarak bildirilecektir:
4.400.000 × %50 = 2.200.000 manat
Bu 2.200.000 manatlık gelir gelecekteki dönem gelirleri kapsamında dikkate alınacaktır. Vergi Kanunu'nun 130.6.3-cü maddesine göre fiili harcamalar gelirden indirileceğinden, 2026 yılı için 1.200.000 manatlık harcama tamamen gider olarak kabul edilecektir. Böylece 2025 ve 2026 yıllarına ait veriler doğrultusunda mükellefin toplam zararı 200.000 manat olacaktır:
2.200.000 – 1.200.000 – 1.200.000 = -200.000 manat
Mükellefin bina inşaatı ile ilgili son yıl olan 2027'de yaptığı satış 5 milyon manat, harcamaları ise 3 milyon manat olmuştur. Keşif bedeline göre harcamalar %100 olduğu için, 2027 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde 5 milyon manat doğrudan gelir olarak tanınacaktır.
Ayrıca, 2026 yılında geleceğe ertelenen 2.200.000 manat da dikkate alındığında, 2027 yılına ait beyan edilen gelir 7.200.000 manat olacaktır. 2027 yılı için fiili gider olan 3 milyon manat ve önceki yıldan devreden 200.000 manatlık zarar da dikkate alındığında, mükellefin 2027 yılına ait net kârı 4 milyon manat olacaktır:
5.000.000 + 2.200.000 – 3.000.000 – 200.000 = 4.000.000 manat
Bu son değişikliği örnekle detaylı şekilde açıklamaktaki amacımız, bina inşaatı ile uğraşan vergi mükelleflerinin Vergi Kanunu’na yeni eklenen uzun vadeli gelir düzenlemesini daha net anlamalarını sağlamaktır.
Öncelikle, madde ile ilgili önemli hususları belirtelim:
Birinci husus: Her yıl için yapılan fiili giderler doğrudan gelirden indirilmektedir.
İkinci husus: Vergi mükellefi yıllık gelirini belirlerken, fiili giderin toplam tahmini giderler içindeki payını dikkate almalıdır.
Vergi Kanunu’nda yapılan bu son değişiklikte her iki husus da bina inşaatı ile uğraşan vergi mükelleflerinin lehine olacak şekilde düzenlenmiştir.