Yargıtay: Borç faizine faiz uygulanması hukuka aykırıdır
Yargıtay: Borç faizine faiz uygulanması hukuka aykırıdır

Borç faizinden faiz alınması hukuka aykırıdır. Bu husus, Yüksek Mahkemenin borçlara ilişkin gecikme faizlerinin hesaplanmasına dair yeknesak yargı uygulamasını oluşturan kararında belirtilmiştir.
Kararda, davacının davalıdan alacaklı olduğu para borcunun süresinde geri ödenmemesi nedeniyle ek gecikme faizi talep etmesine ilişkin bir uyuşmazlığın incelendiği ifade edilmiştir. Davacı, daha önce mahkeme kararlarıyla tahsil edilen ana borç ve faiz tutarlarını birleştirerek, bu toplam tutar üzerinden yeniden gecikme faizi hesaplanmasını talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi davayı reddetmiş, istinaf mahkemesi de bu görüşe katılmış, daha sonra her iki tarafın temyiz başvuruları üzerine dosya Yüksek Mahkemede incelenmiştir.
Kararda, Medeni Kanun’un 445.7 ve 449. maddelerinin içeriğine göre gecikme faizlerinin yalnızca ödenmemiş ana borç tutarı üzerinden ve sadece borcun ödendiği güne kadar hesaplanabileceği vurgulanmıştır. Daha önce mahkeme kararıyla tahsil edilen faiz alacağının ana borca eklenerek bu toplam tutar üzerinden yeniden gecikme faizi hesaplanması, “faize faiz” uygulanması sonucunu doğurmakta olup bu durum mevzuatla yasaklanmıştır.
Yüksek Mahkeme, faiz alacağının mahkeme kararıyla tahsil edilmesinin onun hukuki niteliğini değiştirmediğini ve ana borca dönüştürmediğini belirtmiştir. Bu tür faiz alacaklarına yeniden faiz talep edilmesi, borçlunun durumunu orantısız şekilde ağırlaştırmakta ve adalet ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.
Ayrıca, temyiz merciinin yetkisinin davaya ilişkin maddi vakıaları yeniden incelemek değil, alt derece mahkemeleri tarafından maddi ve usul hukuk kurallarının doğru uygulanıp uygulanmadığını denetlemek olduğu ifade edilmiştir. Bu çerçevede, istinaf mahkemesinin delillere verdiği hukuki değerlendirme ve ulaştığı sonuç yerinde bulunmuştur.
Sonuç olarak, Yüksek Mahkeme temyiz başvurularını reddetmiş ve istinaf mahkemesi kararını değiştirmeksizin yürürlükte bırakmıştır.

Borç faizinden faiz alınması hukuka aykırıdır. Bu husus, Yüksek Mahkemenin borçlara ilişkin gecikme faizlerinin hesaplanmasına dair yeknesak yargı uygulamasını oluşturan kararında belirtilmiştir.
Kararda, davacının davalıdan alacaklı olduğu para borcunun süresinde geri ödenmemesi nedeniyle ek gecikme faizi talep etmesine ilişkin bir uyuşmazlığın incelendiği ifade edilmiştir. Davacı, daha önce mahkeme kararlarıyla tahsil edilen ana borç ve faiz tutarlarını birleştirerek, bu toplam tutar üzerinden yeniden gecikme faizi hesaplanmasını talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi davayı reddetmiş, istinaf mahkemesi de bu görüşe katılmış, daha sonra her iki tarafın temyiz başvuruları üzerine dosya Yüksek Mahkemede incelenmiştir.
Kararda, Medeni Kanun’un 445.7 ve 449. maddelerinin içeriğine göre gecikme faizlerinin yalnızca ödenmemiş ana borç tutarı üzerinden ve sadece borcun ödendiği güne kadar hesaplanabileceği vurgulanmıştır. Daha önce mahkeme kararıyla tahsil edilen faiz alacağının ana borca eklenerek bu toplam tutar üzerinden yeniden gecikme faizi hesaplanması, “faize faiz” uygulanması sonucunu doğurmakta olup bu durum mevzuatla yasaklanmıştır.
Yüksek Mahkeme, faiz alacağının mahkeme kararıyla tahsil edilmesinin onun hukuki niteliğini değiştirmediğini ve ana borca dönüştürmediğini belirtmiştir. Bu tür faiz alacaklarına yeniden faiz talep edilmesi, borçlunun durumunu orantısız şekilde ağırlaştırmakta ve adalet ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.
Ayrıca, temyiz merciinin yetkisinin davaya ilişkin maddi vakıaları yeniden incelemek değil, alt derece mahkemeleri tarafından maddi ve usul hukuk kurallarının doğru uygulanıp uygulanmadığını denetlemek olduğu ifade edilmiştir. Bu çerçevede, istinaf mahkemesinin delillere verdiği hukuki değerlendirme ve ulaştığı sonuç yerinde bulunmuştur.
Sonuç olarak, Yüksek Mahkeme temyiz başvurularını reddetmiş ve istinaf mahkemesi kararını değiştirmeksizin yürürlükte bırakmıştır.


