Askerlik hizmetine çağrılan çalışanlar için ödenen ödenek tutarı artırılıyor
Askerlik hizmetine çağrılan çalışanlar için ödenen ödenek tutarı artırılıyor

İş Kanunu’nda, tarafların iradesinden bağımsız nedenlerle işçinin iş sözleşmesinin feshedildiği haller belirlenmiştir. Bu hallerden biri de işçinin askerlik hizmetine çağrılmasıdır. Askerlik hizmetine çağrılma nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda, işçiye belirli kıdem/işten çıkarma tazminatları ödenmektedir. Yürürlükte olan İş Kanunu’nun 77. maddesinin 7. fıkrasına göre, bu tazminatın tutarı ortalama aylık ücretin iki katı olarak belirlenmiştir. Milli Meclis’te görüşülmekte olan İş Kanunu’nda değişiklikler taslağında ise söz konusu tazminat tutarının ortalama aylık ücretin üç katına kadar artırılması öngörülmektedir.
Uzman Nüsrət Xəlilov, bu değişikliğin askerlik hizmetine çağrılan kişilerin yaşam koşullarını iyileştirmeyi ve sosyal korumalarını daha da güçlendirmeyi hedeflediğini belirtmiştir: “İş Kanunu’nun 74. maddesine göre, askerlik hizmetine çağrılma hallerinde iş sözleşmesi feshedilebilir. Askerlik hizmetine çağrılma, devletin ve toplumun savunması açısından önemli bir konudur. Bu nedenle askerlik hizmetine çağrılan çalışanların sosyal korunmasının sağlanması amacıyla özel işten çıkarma tazminatları ödenmektedir. Bu durumda iş sözleşmesi, İş Kanunu’nun 74. maddesinin birinci fıkrasının ‘a’ bendi uyarınca feshedilir. Mevcut mevzuata göre işveren, işçiyi işten çıkardığında ona ortalama aylık ücretinin iki katı tutarında tazminat ödemektedir.”
Uzman, askerlik hizmetine çağrılma nedeniyle işten çıkarılan işçilere ödenecek tazminatın artırılmasını, iş hukukunda sosyal adaletin güçlendirilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirmiştir: “Bu değişiklik, askerlik hizmeti nedeniyle işçilerin hayatında ortaya çıkan maddi zorlukları daha da hafifletecek ve onlara daha geniş bir mali destek sağlayacaktır. İş sözleşmesinin feshedilmesinin sosyal koruma boyutu, mevzuatta yapılan bu tür değişikliklerle daha da iyileştirilecektir.”
İş Kanunu’na önerilen bu değişiklik, işverenler için de bir sorumluluk doğurmaktadır. İşverenler, askerlik hizmetine çağrılan çalışanların iş sözleşmelerini feshederken, bu kişileri ilgili tazminatlarla temin ederek yasal yükümlülüklerini yerine getirmeli ve çalışanlarının haklarını korumalıdır: “Ayrıca, İş Kanunu’nun 77. maddesinin 9. fıkrasına göre, mevzuatta öngörülen şekilde işletmenin tasfiyesi halleri dışında, işçinin süreli fiili askerlik hizmetinde bulunduğu süre boyunca, mülkiyet türüne ve organizasyon-hukuki yapısına bakılmaksızın işyeri ve pozisyonu korunur. Süreli fiili askerlik hizmetine çağrılmadan önce ilgili işletmede çalışmış olan kişiler, askerlik hizmetinden terhis edildikten sonra en geç 60 takvim günü içinde önceki veya eşdeğer bir göreve (mesleğe) dönme hakkına sahiptir. Örneğin, bir işçi askerlik hizmetine çağrılmış ve hizmet süresi bittikten sonra işine dönmek istemektedir. Eğer işçi, terhis olduktan sonra 60 takvim günü içinde eski işyerine başvurmayı unutursa, bu hakkını kaybeder. Ancak 60 gün içinde başvuran işçi, önceki görevini veya ona eşdeğer bir görevi talep edebilir.”
N. Xəlilov, bu süre içinde işverenin işçiyi önceki görevine veya benzer bir göreve kabul etmekle yükümlü olduğunu, işçi askerlik hizmetinde bulunduğu süre boyunca işyeri korunduğundan, mülkiyet türü ve organizasyon-hukuki yapısından bağımsız olarak işletmeye geri dönme hakkına sahip olduğunu vurgulamıştır. Ancak bu hak, işletmenin tasfiye edilmesi halinde geçerli değildir. Yani işveren işletmeyi tasfiye ederse, işçi askerlikten dönse dahi önceki görevine dönme imkânını kaybeder, çünkü işletme artık mevcut değildir.

İş Kanunu’nda, tarafların iradesinden bağımsız nedenlerle işçinin iş sözleşmesinin feshedildiği haller belirlenmiştir. Bu hallerden biri de işçinin askerlik hizmetine çağrılmasıdır. Askerlik hizmetine çağrılma nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda, işçiye belirli kıdem/işten çıkarma tazminatları ödenmektedir. Yürürlükte olan İş Kanunu’nun 77. maddesinin 7. fıkrasına göre, bu tazminatın tutarı ortalama aylık ücretin iki katı olarak belirlenmiştir. Milli Meclis’te görüşülmekte olan İş Kanunu’nda değişiklikler taslağında ise söz konusu tazminat tutarının ortalama aylık ücretin üç katına kadar artırılması öngörülmektedir.
Uzman Nüsrət Xəlilov, bu değişikliğin askerlik hizmetine çağrılan kişilerin yaşam koşullarını iyileştirmeyi ve sosyal korumalarını daha da güçlendirmeyi hedeflediğini belirtmiştir: “İş Kanunu’nun 74. maddesine göre, askerlik hizmetine çağrılma hallerinde iş sözleşmesi feshedilebilir. Askerlik hizmetine çağrılma, devletin ve toplumun savunması açısından önemli bir konudur. Bu nedenle askerlik hizmetine çağrılan çalışanların sosyal korunmasının sağlanması amacıyla özel işten çıkarma tazminatları ödenmektedir. Bu durumda iş sözleşmesi, İş Kanunu’nun 74. maddesinin birinci fıkrasının ‘a’ bendi uyarınca feshedilir. Mevcut mevzuata göre işveren, işçiyi işten çıkardığında ona ortalama aylık ücretinin iki katı tutarında tazminat ödemektedir.”
Uzman, askerlik hizmetine çağrılma nedeniyle işten çıkarılan işçilere ödenecek tazminatın artırılmasını, iş hukukunda sosyal adaletin güçlendirilmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirmiştir: “Bu değişiklik, askerlik hizmeti nedeniyle işçilerin hayatında ortaya çıkan maddi zorlukları daha da hafifletecek ve onlara daha geniş bir mali destek sağlayacaktır. İş sözleşmesinin feshedilmesinin sosyal koruma boyutu, mevzuatta yapılan bu tür değişikliklerle daha da iyileştirilecektir.”
İş Kanunu’na önerilen bu değişiklik, işverenler için de bir sorumluluk doğurmaktadır. İşverenler, askerlik hizmetine çağrılan çalışanların iş sözleşmelerini feshederken, bu kişileri ilgili tazminatlarla temin ederek yasal yükümlülüklerini yerine getirmeli ve çalışanlarının haklarını korumalıdır: “Ayrıca, İş Kanunu’nun 77. maddesinin 9. fıkrasına göre, mevzuatta öngörülen şekilde işletmenin tasfiyesi halleri dışında, işçinin süreli fiili askerlik hizmetinde bulunduğu süre boyunca, mülkiyet türüne ve organizasyon-hukuki yapısına bakılmaksızın işyeri ve pozisyonu korunur. Süreli fiili askerlik hizmetine çağrılmadan önce ilgili işletmede çalışmış olan kişiler, askerlik hizmetinden terhis edildikten sonra en geç 60 takvim günü içinde önceki veya eşdeğer bir göreve (mesleğe) dönme hakkına sahiptir. Örneğin, bir işçi askerlik hizmetine çağrılmış ve hizmet süresi bittikten sonra işine dönmek istemektedir. Eğer işçi, terhis olduktan sonra 60 takvim günü içinde eski işyerine başvurmayı unutursa, bu hakkını kaybeder. Ancak 60 gün içinde başvuran işçi, önceki görevini veya ona eşdeğer bir görevi talep edebilir.”
N. Xəlilov, bu süre içinde işverenin işçiyi önceki görevine veya benzer bir göreve kabul etmekle yükümlü olduğunu, işçi askerlik hizmetinde bulunduğu süre boyunca işyeri korunduğundan, mülkiyet türü ve organizasyon-hukuki yapısından bağımsız olarak işletmeye geri dönme hakkına sahip olduğunu vurgulamıştır. Ancak bu hak, işletmenin tasfiye edilmesi halinde geçerli değildir. Yani işveren işletmeyi tasfiye ederse, işçi askerlikten dönse dahi önceki görevine dönme imkânını kaybeder, çünkü işletme artık mevcut değildir.


