İş ilişkilerinde denetim güçlenecek
İş ilişkilerinde denetim güçlenecek

Çalışma Kanunu’ndaki son değişikliklerin temel amaçlarından biri elektronik denetim imkanlarının genişletilmesidir. Zira değişikliklerden önce “çalışma sözleşmesi bildirimi” kavramı kullanıldığı için, işçinin elektronik çalışma sözleşmesinde kaydettiği hususların hukuki dayanağı bulunmuyordu. Son değişiklikle birlikte, İş Müfettişliği Hizmetine, işveren ile işçi arasında elektronik belge şeklinde imzalanan çalışma sözleşmesinin tüm şartlarını inceleme imkânı tanınması, denetim mekanizmasına destek olarak değerlendirilebilir.
Ayrıca, işveren ile işçi arasında yapılan resmi elektronik yazışmaların yanı sıra, fesih ve izin süreçlerinin de elektronik ortama taşınması, devlet kurumu tarafından denetim araçlarının kullanımına katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda, işverenin işçiye maaş bilgilerini içeren hesap cetvelini göndermesi, işçinin hakkının korunmasının yanı sıra, devlet kurumu için bireysel iş uyuşmazlıklarında başvurulacak belgelerden biri olacaktır. Konuyu uzman Anar Bayramov yorumluyor.
Örnek 1. İşveren, uzman pozisyonunda çalışan işçisinin yıllık izin günlerini elektronik çalışma sözleşmesinde 30 gün değil, 21 gün olarak belirtmiştir. Değişiklikten önce, devlet kurumunun denetimleri sırasında işverenin kağıt ortamında imzaladığı çalışma sözleşmesinde 30 gün yazıldığı için, EMAS alt sistemine kaydedilen 21 günün herhangi bir hukuki geçerliliği bulunmuyordu. Yeni değişiklikle birlikte, elektronik belge şeklinde imzalanan sözleşme hem işveren hem de işçi tarafından onaylandığından, kağıt ortamında sözleşme yapılmasına gerek kalmamaktadır. Bu nedenle, devlet kurumu için hukuki geçerliliğe sahip belge elektronik çalışma sözleşmesi olacaktır.
Şimdi ise bireysel iş uyuşmazlıklarında karşılaşılan diğer bir duruma bakalım.
Örnek 2. Değişiklikten önce şu durum mümkündü: İşçi, iş sözleşmesinin feshi için bir ay önceden dilekçe sunduğunu iddia ediyor, ancak işveren sözleşmeyi feshetmiyordu. İşveren ise dilekçenin ilgili birime teslim edilmediğini belirtiyordu. Bu durumda işveren, işçinin dilekçesini kayda almadan iptal edebiliyordu. Ancak yeni değişiklikle birlikte, işçi Çalışma Kanunu’nun 69. maddesine uygun olarak dilekçeyi bir ay önceden elektronik ortamda sunduğu takdirde, işveren dilekçenin verilmediğini iddia edemeyecektir.
Hatırlatalım ki, Çalışma Kanunu’ndaki son değişiklikler, devlet başkanının 28 Haziran 2024 tarihinde onayladığı “Azerbaycan Cumhuriyeti Çalışma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”da yer aldı. Böylece Kanun’a çok sayıda değişiklik yapılmış oldu. Bunlar esas olarak işveren ile işçi arasındaki iş ilişkilerinin dijitalleştirilmesini öngörmektedir.

Çalışma Kanunu’ndaki son değişikliklerin temel amaçlarından biri elektronik denetim imkanlarının genişletilmesidir. Zira değişikliklerden önce “çalışma sözleşmesi bildirimi” kavramı kullanıldığı için, işçinin elektronik çalışma sözleşmesinde kaydettiği hususların hukuki dayanağı bulunmuyordu. Son değişiklikle birlikte, İş Müfettişliği Hizmetine, işveren ile işçi arasında elektronik belge şeklinde imzalanan çalışma sözleşmesinin tüm şartlarını inceleme imkânı tanınması, denetim mekanizmasına destek olarak değerlendirilebilir.
Ayrıca, işveren ile işçi arasında yapılan resmi elektronik yazışmaların yanı sıra, fesih ve izin süreçlerinin de elektronik ortama taşınması, devlet kurumu tarafından denetim araçlarının kullanımına katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda, işverenin işçiye maaş bilgilerini içeren hesap cetvelini göndermesi, işçinin hakkının korunmasının yanı sıra, devlet kurumu için bireysel iş uyuşmazlıklarında başvurulacak belgelerden biri olacaktır. Konuyu uzman Anar Bayramov yorumluyor.
Örnek 1. İşveren, uzman pozisyonunda çalışan işçisinin yıllık izin günlerini elektronik çalışma sözleşmesinde 30 gün değil, 21 gün olarak belirtmiştir. Değişiklikten önce, devlet kurumunun denetimleri sırasında işverenin kağıt ortamında imzaladığı çalışma sözleşmesinde 30 gün yazıldığı için, EMAS alt sistemine kaydedilen 21 günün herhangi bir hukuki geçerliliği bulunmuyordu. Yeni değişiklikle birlikte, elektronik belge şeklinde imzalanan sözleşme hem işveren hem de işçi tarafından onaylandığından, kağıt ortamında sözleşme yapılmasına gerek kalmamaktadır. Bu nedenle, devlet kurumu için hukuki geçerliliğe sahip belge elektronik çalışma sözleşmesi olacaktır.
Şimdi ise bireysel iş uyuşmazlıklarında karşılaşılan diğer bir duruma bakalım.
Örnek 2. Değişiklikten önce şu durum mümkündü: İşçi, iş sözleşmesinin feshi için bir ay önceden dilekçe sunduğunu iddia ediyor, ancak işveren sözleşmeyi feshetmiyordu. İşveren ise dilekçenin ilgili birime teslim edilmediğini belirtiyordu. Bu durumda işveren, işçinin dilekçesini kayda almadan iptal edebiliyordu. Ancak yeni değişiklikle birlikte, işçi Çalışma Kanunu’nun 69. maddesine uygun olarak dilekçeyi bir ay önceden elektronik ortamda sunduğu takdirde, işveren dilekçenin verilmediğini iddia edemeyecektir.
Hatırlatalım ki, Çalışma Kanunu’ndaki son değişiklikler, devlet başkanının 28 Haziran 2024 tarihinde onayladığı “Azerbaycan Cumhuriyeti Çalışma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”da yer aldı. Böylece Kanun’a çok sayıda değişiklik yapılmış oldu. Bunlar esas olarak işveren ile işçi arasındaki iş ilişkilerinin dijitalleştirilmesini öngörmektedir.