İşveren engellilikle ilgili hangi hususları dikkate almalıdır?
İşveren engellilikle ilgili hangi hususları dikkate almalıdır?

ƏMAS alt sisteminde engellilik bilgisi kaydının tutulması, yazılımın bir avantajı olarak değerlendirilmektedir. Çünkü bu sayede işverenlerin karşılaştığı bazı sorunlar ortadan kaldırılmıştır. Peki, işçinin engellilik bilgisi işveren için neden gereklidir? Bununla ilgili hangi noktalara dikkat edilmelidir?
Soruları iktisatçı uzman Anar Bayramov yanıtlıyor.
İşçinin engellilik bilgisinin kaydedilmesi bazı meslektaşlarımız tarafından farklı tepkilerle karşılandı. Bu nedenle belirli bir dönemde ƏMAS alt sisteminde engellilik bilgisi verilmediği durumlar yaşandı. Günümüzde sistemde işçinin engelliliği ile ilgili şu bilgiler yer almaktadır:
- İşçinin engellilik grubu,
- Devlet Tıbbi-Sosyal Ekspertiz ve Rehabilitasyon Ajansı’nın (DTSERA) görüşü,
- Tanısı.
Bilgi için belirtelim ki, “Engelli Kişilerin Hakları Hakkında” Kanunda yapılan değişiklik sonucu önceki anlayışa kıyasla, organizma fonksiyonlarının %30–60 kaybı III. grup, %60–80 kaybı II. grup, %80–100 kaybı ise I. grup engellilik olarak kabul edilmektedir.
İşveren, DTSERA’nın görüşüne özel önem vermelidir. Pratikte karşılaşılan durumlardan biri de işçiye engellilik belirlenirken tamamen çalışamaz kabul edilmesidir. Bu durumda işveren işçiyi işe almamalıdır. Ancak işveren, söz konusu kişinin hafif işlere ait bir görevde çalışmasını isterse, o görevle ilgili işleri tanımlayarak görüş alınması için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurmalıdır. Eğer devlet kurumu tarafından engelli işçinin o görevde çalışmasına izin verilirse, resmi işlemler gerçekleştirilebilir.
Peki işveren engellilikle ilgili başka hangi hususları dikkate almalıdır?
Pratikte karşılaşılan sorunlardan biri de işverenin işe aldığı işçinin engelliliği hakkında bilgi sahibi olmamasıydı. Bazı durumlarda işçi, işvereni olumsuz etkilememesi için engelli olduğunu gizliyordu. Bir süre sonra işçi, bireysel iş uyuşmazlıklarında devlet kurumuna şikâyette bulunarak engelli olmasına rağmen iş haklarının ihlal edildiğini söylüyordu. İşveren ise, işçi engellilik bilgilerini sunmadığı için ona diğer çalışanlarla aynı şekilde davranıldığını iddia ediyordu.
ƏMAS alt sisteminde engellilik bilgisi verilmesi, yukarıda belirtilen anlaşmazlıkların önüne geçecektir. İş Kanunu’nda işçinin çalışma süresi, izin süresi, iş yeri ve diğer çalışma koşullarına ilişkin hükümler mevcuttur. Bu nedenle işveren, engelli bir işçiyi işe alırken aşağıdaki temel hususlara dikkat etmelidir:
- Engelli kişilere yönelik, “Engelli Kişilerin Hakları Hakkında” Kanuna uygun olarak belirlenmiş iş yeri standartlarına uygun iş yeri ve çalışma koşullarının oluşturulması (İş Kanunu: Madde 54);
- İşveren, meslekler veya mesleki yeterlilikler aynı olduğunda, iş yerinde iş kazası veya meslek hastalığı sonucu engelli hâle gelen kişilerin istihdamına öncelik verir (İş Kanunu: Madde 78);
- İş yerinin tasfiye edilmesi durumu hariç olmak üzere, süresine bakılmaksızın, rehabilitasyon kurumunda veya benzeri kuruluşlarda tedavi gören engelli kişilerle ve ayrıca “Engelli Kişilerin Hakları Hakkında” Kanunun 24.1. maddesinde belirtilen çalışanla işveren tarafından yapılan iş sözleşmesinin feshedilmesine izin verilmez (İş Kanunu: Madde 79);
- Kısaltılmış çalışma süresi haftada; 16 yaşına kadar işçiler için 24 saati, 16–18 yaş arasındaki işçiler için, organizma fonksiyonlarının %61–100 oranında bozulmasına bağlı olarak engelli kabul edilen işçiler için, ayrıca hamile kadınlar, 1,5 yaşına kadar çocuğu olan kadınlar ve 3 yaşına kadar çocuğunu tek başına büyüten ebeveynler için 36 saati aşmamalıdır (İş Kanunu: Madde 91);
- Engelli çalışanlar gece vardiyasında sadece yazılı rızaları ile ve ilgili yürütme organının belirlediği kurumun görüşü dikkate alınarak çalıştırılabilir (İş Kanunu: Madde 98);
- Organizma fonksiyonlarının bozulma yüzdesine, nedenine ve süresine bakılmaksızın, çalışan engellilere en az 42 takvim günü yıllık izin verilmelidir (İş Kanunu: Madde 119).
Belirtelim ki, Bakanlar Kurulu’nun 3 Eylül 2019 tarihli ve 380 sayılı kararıyla “Engelli Kişilerin İş Yeri Standartları” onaylanmıştır. Bu standartlar, “Engelli Kişilerin Hakları Hakkında” Kanunun 23.2. maddesine uygun olarak hazırlanmış olup, bağlılık, mülkiyet türü ve hukuki organizasyon biçiminden bağımsız olarak Azerbaycan Cumhuriyeti sınırlarında faaliyet gösteren tüm işletme, kurum ve kuruluşlara uygulanmaktadır.

ƏMAS alt sisteminde engellilik bilgisi kaydının tutulması, yazılımın bir avantajı olarak değerlendirilmektedir. Çünkü bu sayede işverenlerin karşılaştığı bazı sorunlar ortadan kaldırılmıştır. Peki, işçinin engellilik bilgisi işveren için neden gereklidir? Bununla ilgili hangi noktalara dikkat edilmelidir?
Soruları iktisatçı uzman Anar Bayramov yanıtlıyor.
İşçinin engellilik bilgisinin kaydedilmesi bazı meslektaşlarımız tarafından farklı tepkilerle karşılandı. Bu nedenle belirli bir dönemde ƏMAS alt sisteminde engellilik bilgisi verilmediği durumlar yaşandı. Günümüzde sistemde işçinin engelliliği ile ilgili şu bilgiler yer almaktadır:
- İşçinin engellilik grubu,
- Devlet Tıbbi-Sosyal Ekspertiz ve Rehabilitasyon Ajansı’nın (DTSERA) görüşü,
- Tanısı.
Bilgi için belirtelim ki, “Engelli Kişilerin Hakları Hakkında” Kanunda yapılan değişiklik sonucu önceki anlayışa kıyasla, organizma fonksiyonlarının %30–60 kaybı III. grup, %60–80 kaybı II. grup, %80–100 kaybı ise I. grup engellilik olarak kabul edilmektedir.
İşveren, DTSERA’nın görüşüne özel önem vermelidir. Pratikte karşılaşılan durumlardan biri de işçiye engellilik belirlenirken tamamen çalışamaz kabul edilmesidir. Bu durumda işveren işçiyi işe almamalıdır. Ancak işveren, söz konusu kişinin hafif işlere ait bir görevde çalışmasını isterse, o görevle ilgili işleri tanımlayarak görüş alınması için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurmalıdır. Eğer devlet kurumu tarafından engelli işçinin o görevde çalışmasına izin verilirse, resmi işlemler gerçekleştirilebilir.
Peki işveren engellilikle ilgili başka hangi hususları dikkate almalıdır?
Pratikte karşılaşılan sorunlardan biri de işverenin işe aldığı işçinin engelliliği hakkında bilgi sahibi olmamasıydı. Bazı durumlarda işçi, işvereni olumsuz etkilememesi için engelli olduğunu gizliyordu. Bir süre sonra işçi, bireysel iş uyuşmazlıklarında devlet kurumuna şikâyette bulunarak engelli olmasına rağmen iş haklarının ihlal edildiğini söylüyordu. İşveren ise, işçi engellilik bilgilerini sunmadığı için ona diğer çalışanlarla aynı şekilde davranıldığını iddia ediyordu.
ƏMAS alt sisteminde engellilik bilgisi verilmesi, yukarıda belirtilen anlaşmazlıkların önüne geçecektir. İş Kanunu’nda işçinin çalışma süresi, izin süresi, iş yeri ve diğer çalışma koşullarına ilişkin hükümler mevcuttur. Bu nedenle işveren, engelli bir işçiyi işe alırken aşağıdaki temel hususlara dikkat etmelidir:
- Engelli kişilere yönelik, “Engelli Kişilerin Hakları Hakkında” Kanuna uygun olarak belirlenmiş iş yeri standartlarına uygun iş yeri ve çalışma koşullarının oluşturulması (İş Kanunu: Madde 54);
- İşveren, meslekler veya mesleki yeterlilikler aynı olduğunda, iş yerinde iş kazası veya meslek hastalığı sonucu engelli hâle gelen kişilerin istihdamına öncelik verir (İş Kanunu: Madde 78);
- İş yerinin tasfiye edilmesi durumu hariç olmak üzere, süresine bakılmaksızın, rehabilitasyon kurumunda veya benzeri kuruluşlarda tedavi gören engelli kişilerle ve ayrıca “Engelli Kişilerin Hakları Hakkında” Kanunun 24.1. maddesinde belirtilen çalışanla işveren tarafından yapılan iş sözleşmesinin feshedilmesine izin verilmez (İş Kanunu: Madde 79);
- Kısaltılmış çalışma süresi haftada; 16 yaşına kadar işçiler için 24 saati, 16–18 yaş arasındaki işçiler için, organizma fonksiyonlarının %61–100 oranında bozulmasına bağlı olarak engelli kabul edilen işçiler için, ayrıca hamile kadınlar, 1,5 yaşına kadar çocuğu olan kadınlar ve 3 yaşına kadar çocuğunu tek başına büyüten ebeveynler için 36 saati aşmamalıdır (İş Kanunu: Madde 91);
- Engelli çalışanlar gece vardiyasında sadece yazılı rızaları ile ve ilgili yürütme organının belirlediği kurumun görüşü dikkate alınarak çalıştırılabilir (İş Kanunu: Madde 98);
- Organizma fonksiyonlarının bozulma yüzdesine, nedenine ve süresine bakılmaksızın, çalışan engellilere en az 42 takvim günü yıllık izin verilmelidir (İş Kanunu: Madde 119).
Belirtelim ki, Bakanlar Kurulu’nun 3 Eylül 2019 tarihli ve 380 sayılı kararıyla “Engelli Kişilerin İş Yeri Standartları” onaylanmıştır. Bu standartlar, “Engelli Kişilerin Hakları Hakkında” Kanunun 23.2. maddesine uygun olarak hazırlanmış olup, bağlılık, mülkiyet türü ve hukuki organizasyon biçiminden bağımsız olarak Azerbaycan Cumhuriyeti sınırlarında faaliyet gösteren tüm işletme, kurum ve kuruluşlara uygulanmaktadır.