Mikro işletme faaliyetleri vergi avantajlarından yararlanabilir mi?
Mikro işletme faaliyetleri vergi avantajlarından yararlanabilir mi?

Girişimcilerin ilgisini çeken konulardan biri de girişimcilik birimlerinin kriterilerinin netleştirilmesidir. Vergi mükellefinin mikro girişimcilik birimi olup olmadığı belirlenirken, sunulan mal ve hizmetlerin değerinin Katma Değer Vergisi (KDV) ile birlikte yıllık gelire dahil edilip edilmediği sorulmaktadır. Uzman Anar Bayramov konuyu açıklıyor.
Uygulamada, yıllık geliri 200.000 manattan az olan ancak sunulan mal ve hizmetlerin KDV dahil değeri 200.000 manattan fazla olan vergi mükellefleri ile sıkça karşılaşıyoruz. Bu kişiler KDV mükellefidir. Peki, böyle bir durumda bu vergi mükelleflerini mikro girişimcilik birimi olarak değerlendirmek mümkün müdür? Vergi Kanunu’na göre, gelir ve kurumlar vergisi açısından %75 indirimden yararlanabilirler mi?
Diyelim ki, KDV mükellefi olan bir vergi mükellefinin yıl boyunca sunduğu mal ve hizmetlerin değeri KDV hariç 180.000 manat, KDV tutarı ise 32.400 manat olup, KDV dahil toplam cirosu 212.400 manat olsun.
21 Aralık 2018 tarihli ve 556 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan “Mikro, küçük, orta ve büyük girişimcilik birimlerinin sınıflandırma kriterleri”ne göre, girişimcilik biriminin kriteri belirlenirken yıllık gelire, rapor yılı boyunca sunulan mal ve hizmetlerin değeri ile satış dışı gelirler dahil edilmektedir.
Dikkatinize sunarız ki, sunulan mal ve hizmetlerin değeri belirlenirken KDV tutarı dikkate alınmamaktadır. Yani yukarıdaki örnekte sunulan mal ve hizmetlerin KDV dahil değeri 212.400 manat olmasına rağmen, yıllık gelir olarak 180.000 manat esas alınmaktadır.
Bu durumda söz konusu vergi mükellefi mikro girişimcilik birimi sayılır ve Vergi Kanunu’nun 102.1.30 ve 106.1.20 maddelerinin diğer gereklilikleri de dikkate alınarak gelir ve kurumlar vergisi için %75 indirimden yararlanabilir.

Girişimcilerin ilgisini çeken konulardan biri de girişimcilik birimlerinin kriterilerinin netleştirilmesidir. Vergi mükellefinin mikro girişimcilik birimi olup olmadığı belirlenirken, sunulan mal ve hizmetlerin değerinin Katma Değer Vergisi (KDV) ile birlikte yıllık gelire dahil edilip edilmediği sorulmaktadır. Uzman Anar Bayramov konuyu açıklıyor.
Uygulamada, yıllık geliri 200.000 manattan az olan ancak sunulan mal ve hizmetlerin KDV dahil değeri 200.000 manattan fazla olan vergi mükellefleri ile sıkça karşılaşıyoruz. Bu kişiler KDV mükellefidir. Peki, böyle bir durumda bu vergi mükelleflerini mikro girişimcilik birimi olarak değerlendirmek mümkün müdür? Vergi Kanunu’na göre, gelir ve kurumlar vergisi açısından %75 indirimden yararlanabilirler mi?
Diyelim ki, KDV mükellefi olan bir vergi mükellefinin yıl boyunca sunduğu mal ve hizmetlerin değeri KDV hariç 180.000 manat, KDV tutarı ise 32.400 manat olup, KDV dahil toplam cirosu 212.400 manat olsun.
21 Aralık 2018 tarihli ve 556 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan “Mikro, küçük, orta ve büyük girişimcilik birimlerinin sınıflandırma kriterleri”ne göre, girişimcilik biriminin kriteri belirlenirken yıllık gelire, rapor yılı boyunca sunulan mal ve hizmetlerin değeri ile satış dışı gelirler dahil edilmektedir.
Dikkatinize sunarız ki, sunulan mal ve hizmetlerin değeri belirlenirken KDV tutarı dikkate alınmamaktadır. Yani yukarıdaki örnekte sunulan mal ve hizmetlerin KDV dahil değeri 212.400 manat olmasına rağmen, yıllık gelir olarak 180.000 manat esas alınmaktadır.
Bu durumda söz konusu vergi mükellefi mikro girişimcilik birimi sayılır ve Vergi Kanunu’nun 102.1.30 ve 106.1.20 maddelerinin diğer gereklilikleri de dikkate alınarak gelir ve kurumlar vergisi için %75 indirimden yararlanabilir.


