Vergi borcunun ödenme yeteneğinin olmaması nasıl belirlenir? – Yeni kurallar
Vergi borcunun ödenme yeteneğinin olmaması nasıl belirlenir? – Yeni kurallar
Vergi Kanunu'nun 85.6.2. maddesine göre, vergi borcunu tek seferde ödemesi durumunda, vergi mükellefinin iflas tehlikesi varsa veya vergi mükellefinin vergi borcunu tek seferde ödeme kapasitesi yoksa, vergi yükümlülüklerinin yerine getirilme süreleri, bu Kanun'la belirlenen süreden daha geç bir tarihe ertelenebilir. Peki, bu nasıl düzenleniyor? Sorusu, uzman Ziya Hamidli tarafından açıklığa kavuşturuluyor.
Kanuna uygun olarak Azerbaycan Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu, "Vergi Mükellefinin Vergi Borcunu Ödeme Kabiliyetinin Belirlenmesi Kriterleri"ni 3 Eylül 2024 tarihli 381 sayılı Kararı ile onaylamıştır. Bu düzenleme, vergi yükümlülüklerinin yerine getirilme süresinin uzatılmasına başvuran mükelleflerin ödeme kapasitesinin değerlendirilmesi ile ilgili somut prosedürleri belirlemektedir.
Yönetmeliğin 2.6. maddesine göre, vergi mükellefinin vergi borcu, bu yönetmeliğin 2.4 ve 2.5. maddelerine göre belirlenen serbest fonlarının 1.3 katından fazla olursa, bu durum vergi mükellefinin vergi borcunu tek seferde ödeme kapasitesinin olmadığını gösterir ve vergi yükümlülüğünün yerine getirilme süresi, vergi dairesinin kararıyla, mükellefin tercihlerine bağlı olarak, Vergi Kanunu’nun 85.10.1 ile 85.10.3. maddelerinde belirtilen kurallara göre uzatılır.
Serbest fonların tutarı, kar (gelir) ve basitleştirilmiş vergi mükelleflerinin ortalama aylık gelir ve giderlerine göre hesaplanır.
Ortalama Aylık Gelir ve Giderlerin Hesaplanması
Yönetmeliğin 2.1.1 maddesine göre, gelir (kar) vergisi mükellefi, önceki hesap dönemine ait olarak seçtiği muhasebe yöntemine göre sunduğu ve kamerali vergi denetimi yapılan gelir (kar) vergisi beyannamesinde yer alan toplam gelirler ve toplam giderler (amortisman giderleri hariç) 12’ye (vergi mükellefi, önceki hesap dönemi boyunca tam olarak faaliyet göstermediyse, faaliyet gösterdiği ay sayısına) bölünerek ortalama aylık gelir ve giderler belirlenir.
Eğer mükellef, tam hesap dönemi boyunca faaliyet göstermemişse, bu rakamlar faaliyet gösterdiği ay sayısına bölünür.
Örnek 1: "XX" Ltd. Şirketi, önceki hesap dönemi için 240.000 manat toplam gelir ve 180.000 manat toplam gider göstermiştir.
Ortalama aylık gelir: 240.000 / 12 = 20.000 manat;
Ortalama aylık gider: 180.000 / 12 = 15.000 manat.
Yönetmeliğin 2.1.2 maddesine göre, basitleştirilmiş vergi mükellefinin önceki hesap dönemi için sunduğu ve kamerali vergi denetimi yapılan basitleştirilmiş vergi beyannamesine göre, satış dışı gelirler de dahil olmak üzere sunduğu mallar (işler, hizmetler) üzerinden elde edilen hasılatın hacmi ve mükellefin sunduğu gider belgeleri doğrultusunda belirlenen giderler 3’e bölünerek ortalama aylık gelir ve giderler belirlenir.
Örnek 2: Vergi mükellefi basitleştirilmiş vergi mükellefi olarak önceki dönemde 60.000 manat gelir ve 45.000 manat gider göstermiştir.
Ortalama aylık gelir: 60.000 / 3 = 20.000 manat;
Ortalama aylık gider: 45.000 / 3 = 15.000 manat.
Yönetmeliğin 2.1.3 maddesinde ise, raporlama dönemi içerisinde yeni faaliyet göstermeye başlayan vergi mükellefinin ortalama aylık gelir ve giderleri, gerçek faaliyet göstergelerine dayalı olarak faaliyet gösterdiği ay sayısına bölünerek belirlenir. Burada mükellef, sunduğu bilgileri doğrulayan belgeleri (elektronik fatura, gider belgeleri vb.) beyannameye eklemelidir.
Örnek 3: Yeni kurulan bir şirket, ilk 2 ayda 20.000 manat gelir ve 10.000 manat gider elde etmiştir.
Ortalama aylık gelir: 20.000 / 2 = 10.000 manat;
Ortalama aylık gider: 10.000 / 2 = 5.000 manat.
Serbest Fonların Belirlenmesi
Kararın 2.4 maddesine göre, vergi mükellefinin serbest fonları aşağıdaki şekilde belirlenir:
Ortalama aylık gelirden ortalama aylık gider çıkarılır;
Üzerine mükellefin kasa veya banka hesaplarındaki bakiye fonlar eklenir.
Örnek 4: Vergi mükellefinin ortalama aylık geliri 15.000 manat, ortalama aylık gideri 10.000 manat, banka hesabında bakiye fon miktarı ise 25.000 manat. Serbest fonlarını hesaplayalım:
Serbest Fon:
15.000 – 10.000 + 25.000 = 30.000 manat.
Vergi Borcunun Ödeme Kabiliyetinin Değerlendirilmesi
Yönetmeliğin 2.6 maddesine göre, vergi mükellefinin vergi borcu, bu yönetmeliğin 2.4 ve 2.5 maddelerine göre belirlenen serbest fonlarının 1.3 katından fazla olursa, bu durum vergi mükellefinin vergi borcunu tek seferde ödeme kapasitesinin olmadığı olarak değerlendirilir ve vergi yükümlülüğünün yerine getirilme süresi, vergi dairesinin kararıyla vergi mükellefinin seçimine bağlı olarak Vergi Kanunu'nun 85.10.1-85.10.3. maddelerinde belirtilen kurallara göre uzatılır.
Başka bir deyişle, eğer vergi borcunun miktarı vergi mükellefinin serbest fonlarının 1.3 katından fazla ise, bu durum ödeme kapasitesizliği olarak kabul edilir.
Örnek 5: Vergi mükellefinin serbest fonları 50.000 manat, vergi borcu ise 70.000 manat.
50.000 × 1.3 = 65.000 manat
Vergi borcu (70.000 manat) 65.000 manattan fazla olduğundan, bu şirket borcunu tek seferde ödeyemez. Bu durumda ödeme süresi uzatılır.
Özel Durumların Göz Önünde Bulundurulması
Yönetmeliğin 2.7 maddesine göre, devlet tarafından desteklenen projelerde, özellikle işgalden kurtarılan bölgelerin yeniden inşasıyla ilgili çalışmaları yürüten mükelleflerin KDV borcu oluştuğunda, bu durum da ödeme kapasitesizliği olarak kabul edilir.
Vergi Kanunu'nun 85.6.2. maddesine göre, vergi borcunu tek seferde ödemesi durumunda, vergi mükellefinin iflas tehlikesi varsa veya vergi mükellefinin vergi borcunu tek seferde ödeme kapasitesi yoksa, vergi yükümlülüklerinin yerine getirilme süreleri, bu Kanun'la belirlenen süreden daha geç bir tarihe ertelenebilir. Peki, bu nasıl düzenleniyor? Sorusu, uzman Ziya Hamidli tarafından açıklığa kavuşturuluyor.
Kanuna uygun olarak Azerbaycan Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu, "Vergi Mükellefinin Vergi Borcunu Ödeme Kabiliyetinin Belirlenmesi Kriterleri"ni 3 Eylül 2024 tarihli 381 sayılı Kararı ile onaylamıştır. Bu düzenleme, vergi yükümlülüklerinin yerine getirilme süresinin uzatılmasına başvuran mükelleflerin ödeme kapasitesinin değerlendirilmesi ile ilgili somut prosedürleri belirlemektedir.
Yönetmeliğin 2.6. maddesine göre, vergi mükellefinin vergi borcu, bu yönetmeliğin 2.4 ve 2.5. maddelerine göre belirlenen serbest fonlarının 1.3 katından fazla olursa, bu durum vergi mükellefinin vergi borcunu tek seferde ödeme kapasitesinin olmadığını gösterir ve vergi yükümlülüğünün yerine getirilme süresi, vergi dairesinin kararıyla, mükellefin tercihlerine bağlı olarak, Vergi Kanunu’nun 85.10.1 ile 85.10.3. maddelerinde belirtilen kurallara göre uzatılır.
Serbest fonların tutarı, kar (gelir) ve basitleştirilmiş vergi mükelleflerinin ortalama aylık gelir ve giderlerine göre hesaplanır.
Ortalama Aylık Gelir ve Giderlerin Hesaplanması
Yönetmeliğin 2.1.1 maddesine göre, gelir (kar) vergisi mükellefi, önceki hesap dönemine ait olarak seçtiği muhasebe yöntemine göre sunduğu ve kamerali vergi denetimi yapılan gelir (kar) vergisi beyannamesinde yer alan toplam gelirler ve toplam giderler (amortisman giderleri hariç) 12’ye (vergi mükellefi, önceki hesap dönemi boyunca tam olarak faaliyet göstermediyse, faaliyet gösterdiği ay sayısına) bölünerek ortalama aylık gelir ve giderler belirlenir.
Eğer mükellef, tam hesap dönemi boyunca faaliyet göstermemişse, bu rakamlar faaliyet gösterdiği ay sayısına bölünür.
Örnek 1: "XX" Ltd. Şirketi, önceki hesap dönemi için 240.000 manat toplam gelir ve 180.000 manat toplam gider göstermiştir.
Ortalama aylık gelir: 240.000 / 12 = 20.000 manat;
Ortalama aylık gider: 180.000 / 12 = 15.000 manat.
Yönetmeliğin 2.1.2 maddesine göre, basitleştirilmiş vergi mükellefinin önceki hesap dönemi için sunduğu ve kamerali vergi denetimi yapılan basitleştirilmiş vergi beyannamesine göre, satış dışı gelirler de dahil olmak üzere sunduğu mallar (işler, hizmetler) üzerinden elde edilen hasılatın hacmi ve mükellefin sunduğu gider belgeleri doğrultusunda belirlenen giderler 3’e bölünerek ortalama aylık gelir ve giderler belirlenir.
Örnek 2: Vergi mükellefi basitleştirilmiş vergi mükellefi olarak önceki dönemde 60.000 manat gelir ve 45.000 manat gider göstermiştir.
Ortalama aylık gelir: 60.000 / 3 = 20.000 manat;
Ortalama aylık gider: 45.000 / 3 = 15.000 manat.
Yönetmeliğin 2.1.3 maddesinde ise, raporlama dönemi içerisinde yeni faaliyet göstermeye başlayan vergi mükellefinin ortalama aylık gelir ve giderleri, gerçek faaliyet göstergelerine dayalı olarak faaliyet gösterdiği ay sayısına bölünerek belirlenir. Burada mükellef, sunduğu bilgileri doğrulayan belgeleri (elektronik fatura, gider belgeleri vb.) beyannameye eklemelidir.
Örnek 3: Yeni kurulan bir şirket, ilk 2 ayda 20.000 manat gelir ve 10.000 manat gider elde etmiştir.
Ortalama aylık gelir: 20.000 / 2 = 10.000 manat;
Ortalama aylık gider: 10.000 / 2 = 5.000 manat.
Serbest Fonların Belirlenmesi
Kararın 2.4 maddesine göre, vergi mükellefinin serbest fonları aşağıdaki şekilde belirlenir:
Ortalama aylık gelirden ortalama aylık gider çıkarılır;
Üzerine mükellefin kasa veya banka hesaplarındaki bakiye fonlar eklenir.
Örnek 4: Vergi mükellefinin ortalama aylık geliri 15.000 manat, ortalama aylık gideri 10.000 manat, banka hesabında bakiye fon miktarı ise 25.000 manat. Serbest fonlarını hesaplayalım:
Serbest Fon:
15.000 – 10.000 + 25.000 = 30.000 manat.
Vergi Borcunun Ödeme Kabiliyetinin Değerlendirilmesi
Yönetmeliğin 2.6 maddesine göre, vergi mükellefinin vergi borcu, bu yönetmeliğin 2.4 ve 2.5 maddelerine göre belirlenen serbest fonlarının 1.3 katından fazla olursa, bu durum vergi mükellefinin vergi borcunu tek seferde ödeme kapasitesinin olmadığı olarak değerlendirilir ve vergi yükümlülüğünün yerine getirilme süresi, vergi dairesinin kararıyla vergi mükellefinin seçimine bağlı olarak Vergi Kanunu'nun 85.10.1-85.10.3. maddelerinde belirtilen kurallara göre uzatılır.
Başka bir deyişle, eğer vergi borcunun miktarı vergi mükellefinin serbest fonlarının 1.3 katından fazla ise, bu durum ödeme kapasitesizliği olarak kabul edilir.
Örnek 5: Vergi mükellefinin serbest fonları 50.000 manat, vergi borcu ise 70.000 manat.
50.000 × 1.3 = 65.000 manat
Vergi borcu (70.000 manat) 65.000 manattan fazla olduğundan, bu şirket borcunu tek seferde ödeyemez. Bu durumda ödeme süresi uzatılır.
Özel Durumların Göz Önünde Bulundurulması
Yönetmeliğin 2.7 maddesine göre, devlet tarafından desteklenen projelerde, özellikle işgalden kurtarılan bölgelerin yeniden inşasıyla ilgili çalışmaları yürüten mükelleflerin KDV borcu oluştuğunda, bu durum da ödeme kapasitesizliği olarak kabul edilir.