Yolcu taşıma faaliyetinden elde edilen temettüler nasıl dağıtılır?
Yolcu taşıma faaliyetinden elde edilen temettüler nasıl dağıtılır?

Yolcu Taşımacılığı Faaliyetinden Elde Edilen Temettüler Nasıl Dağıtılır?
Vergi Kanunu’nun hükümlerine göre, yolcu taşımacılığı faaliyeti basitleştirilmiş vergi mükelleflerinin yaptığı işlemler kapsamındadır. Peki, bu kişiler vergi beyannamesi vermek zorunda mıdır? Bu durumda temettüler nasıl dağıtılır ve belgelenir? Konuyla ilgili soruları Altay Ceferov açıklıyor.
Vergi Kanunu’nun 221.4.5 maddesine göre, motorlu taşıtlarla yolcu taşımacılığı yapan vergi mükellefleri, Kanun’da başka durumlar öngörülmedikçe, bu faaliyet için vergi dairesine beyanname vermezler. Ayrıca, 219.5 maddesinde belirtildiği üzere, basitleştirilmiş vergi mükellefi olan tüzel kişiler KDV ve kurumlar vergisi mükellefi, gerçek kişiler (tüzel kişilik oluşturmadan ticari faaliyet yapanlar dâhil) ise gelir vergisi ve KDV mükellefi değildir.
Maddeden de anlaşıldığı üzere, basitleştirilmiş vergi mükellefleri KDV ve kurumlar vergisi ödemeseler de, ortaklarına temettü öderken stopaj (kaynakta vergi kesintisi) yükümlülüğünden muaf değildirler. Mikro işletmeler ise bu konuda istisna kapsamındadır.
Ayrıca Vergi Kanunu’nun 221.6 maddesine göre, 218.4 maddesinde belirtilen kişiler, her faaliyet türüne ilişkin gelir ve gider kayıtlarını ayrı ayrı tutmalıdır. Bir faaliyet türünden elde edilen kâr veya zarar, diğer faaliyet türünün kâr veya zararına dâhil edilmez. Bu nedenle, vergi mükellefleri gelir ve giderlerini her faaliyet türü için ayrı şekilde takip etmelidir. Kanunun gereği olarak, hem yolcu taşımacılığından elde edilen kâr hem de diğer faaliyetlerden doğan kâr (veya zarar) ayrı ayrı kaydedilir ve birbirine karıştırılmaz. Sonuç olarak, her faaliyet türünden elde edilen kâr veya zarar ayrı olarak dağıtılabilir.
Vergi mevzuatına göre, vergi kayıtlarında yolcu taşımacılığı faaliyetinden kâr, diğer faaliyetlerden ise zarar oluşmuşsa, taşımacılıktan doğan net kâr dağıtılabilir. Ancak muhasebe açısından bu doğru değildir; çünkü muhasebede genel faaliyet sonuçlarına göre oluşan net kâr esas alınır, yani tüm faaliyetlerin toplamı dikkate alınır. Bu nedenle, girişimcilere, kayıt farklılıklarının ve ek soruların önüne geçmek için yalnız taşımacılıktan değil, genel faaliyet sonucunda net kâr oluştuğunda temettü dağıtmaları tavsiye edilir.
Yolcu taşımacılığı faaliyetinden elde edilen gelir veya giderler kurumlar vergisi beyannamesinde dikkate alınmaz, ancak bu faaliyetlerden doğan net kâr veya zarar Ek 1’de gösterilir.
Örnek: Varsayalım ki, bir limited şirketin 2024 yılında ana faaliyetinden 100.000 manat zararı, yolcu taşımacılığından ise 50.000 manat net kârı oluşmuştur.
Şirket, 50.000 manatı temettü olarak ortaklarına ödemeye karar vermiştir. Bu durumda, 5.000 manat (50.000 × %5 = 5.000 manat) temettü vergisi kesilerek bütçeye ödenmelidir.
Vergi beyannamesinde, kurumlar vergisi beyannamesinin Ek 1 kısmında 50.000 manat taşımacılıktan elde edilen net kâr “gelen” sütununa yazılmalı, aynı miktar temettü olarak ödenen kısım “çıkan” sütununda gösterilmelidir. 100.000 manat zarar ise aktiflerde “diğer aktifler” kısmında yer alacaktır.
Sonuçta, yıl sonunda net kâr 0,00 olacaktır. Genellikle bu durumda, vergi daireleri tarafından yapılan kamera denetimlerinde bir uyumsuzluk tespit edilmez; çünkü 50.000 manatlık temettü vergisi kaynakta kesilmiş ve beyan edilmiştir. Uygunsuzluk oluştuğunda ise açıklama yapılarak giderilir.
Eğer her iki faaliyet türünden de zarar edilmişse (örneğin, taşımacılıktan 50.000 manat zarar ve ana faaliyetlerden 100.000 manat zarar), her iki toplam zarar Ek 1’de “diğer aktifler” kısmında gösterilecektir.

Yolcu Taşımacılığı Faaliyetinden Elde Edilen Temettüler Nasıl Dağıtılır?
Vergi Kanunu’nun hükümlerine göre, yolcu taşımacılığı faaliyeti basitleştirilmiş vergi mükelleflerinin yaptığı işlemler kapsamındadır. Peki, bu kişiler vergi beyannamesi vermek zorunda mıdır? Bu durumda temettüler nasıl dağıtılır ve belgelenir? Konuyla ilgili soruları Altay Ceferov açıklıyor.
Vergi Kanunu’nun 221.4.5 maddesine göre, motorlu taşıtlarla yolcu taşımacılığı yapan vergi mükellefleri, Kanun’da başka durumlar öngörülmedikçe, bu faaliyet için vergi dairesine beyanname vermezler. Ayrıca, 219.5 maddesinde belirtildiği üzere, basitleştirilmiş vergi mükellefi olan tüzel kişiler KDV ve kurumlar vergisi mükellefi, gerçek kişiler (tüzel kişilik oluşturmadan ticari faaliyet yapanlar dâhil) ise gelir vergisi ve KDV mükellefi değildir.
Maddeden de anlaşıldığı üzere, basitleştirilmiş vergi mükellefleri KDV ve kurumlar vergisi ödemeseler de, ortaklarına temettü öderken stopaj (kaynakta vergi kesintisi) yükümlülüğünden muaf değildirler. Mikro işletmeler ise bu konuda istisna kapsamındadır.
Ayrıca Vergi Kanunu’nun 221.6 maddesine göre, 218.4 maddesinde belirtilen kişiler, her faaliyet türüne ilişkin gelir ve gider kayıtlarını ayrı ayrı tutmalıdır. Bir faaliyet türünden elde edilen kâr veya zarar, diğer faaliyet türünün kâr veya zararına dâhil edilmez. Bu nedenle, vergi mükellefleri gelir ve giderlerini her faaliyet türü için ayrı şekilde takip etmelidir. Kanunun gereği olarak, hem yolcu taşımacılığından elde edilen kâr hem de diğer faaliyetlerden doğan kâr (veya zarar) ayrı ayrı kaydedilir ve birbirine karıştırılmaz. Sonuç olarak, her faaliyet türünden elde edilen kâr veya zarar ayrı olarak dağıtılabilir.
Vergi mevzuatına göre, vergi kayıtlarında yolcu taşımacılığı faaliyetinden kâr, diğer faaliyetlerden ise zarar oluşmuşsa, taşımacılıktan doğan net kâr dağıtılabilir. Ancak muhasebe açısından bu doğru değildir; çünkü muhasebede genel faaliyet sonuçlarına göre oluşan net kâr esas alınır, yani tüm faaliyetlerin toplamı dikkate alınır. Bu nedenle, girişimcilere, kayıt farklılıklarının ve ek soruların önüne geçmek için yalnız taşımacılıktan değil, genel faaliyet sonucunda net kâr oluştuğunda temettü dağıtmaları tavsiye edilir.
Yolcu taşımacılığı faaliyetinden elde edilen gelir veya giderler kurumlar vergisi beyannamesinde dikkate alınmaz, ancak bu faaliyetlerden doğan net kâr veya zarar Ek 1’de gösterilir.
Örnek: Varsayalım ki, bir limited şirketin 2024 yılında ana faaliyetinden 100.000 manat zararı, yolcu taşımacılığından ise 50.000 manat net kârı oluşmuştur.
Şirket, 50.000 manatı temettü olarak ortaklarına ödemeye karar vermiştir. Bu durumda, 5.000 manat (50.000 × %5 = 5.000 manat) temettü vergisi kesilerek bütçeye ödenmelidir.
Vergi beyannamesinde, kurumlar vergisi beyannamesinin Ek 1 kısmında 50.000 manat taşımacılıktan elde edilen net kâr “gelen” sütununa yazılmalı, aynı miktar temettü olarak ödenen kısım “çıkan” sütununda gösterilmelidir. 100.000 manat zarar ise aktiflerde “diğer aktifler” kısmında yer alacaktır.
Sonuçta, yıl sonunda net kâr 0,00 olacaktır. Genellikle bu durumda, vergi daireleri tarafından yapılan kamera denetimlerinde bir uyumsuzluk tespit edilmez; çünkü 50.000 manatlık temettü vergisi kaynakta kesilmiş ve beyan edilmiştir. Uygunsuzluk oluştuğunda ise açıklama yapılarak giderilir.
Eğer her iki faaliyet türünden de zarar edilmişse (örneğin, taşımacılıktan 50.000 manat zarar ve ana faaliyetlerden 100.000 manat zarar), her iki toplam zarar Ek 1’de “diğer aktifler” kısmında gösterilecektir.


